Bundan tam 25 yıl önce evreni, uzayı, yıldızları, galaksileri keşfetmek ve Dünya dışında ne olduğunu anlamak için NASA (Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) ve ESA’nın (Avrupa Uzay Ajansı) işbirliği ile Dünya etrafındaki yörüngeye bir teleskop taşındı: Hubble Uzay Teleskobu…
Not: Bu yazı 2015 yılına aittir. Şu anda Hubble 25 değil, 2018 yılı itibarıyla 28 yaşındadadır.
İlk defa 1946 yılında astrofizikçi Dr. Lyman Spitzer daha net görüntüler elde etmek için uzaya teleskop yerleştirme fikrini öne sürdü. Böylece atmosferin üzerinde bulunan bir noktada yer alan bir teleskop yıldızların, galaksilerin ve uzayda yer alan diğer nesnelerin ışığını atmosferde soğurulmadan ya da herhangi bir etkiye maruz kalmadan önce gözleyebilirdi. Bu nedenle bu tip bir teleskoptan elde edilecek bir görüntü, yeryüzünde bulunan en büyük teleskoptan bile çok daha keskin ve detaylı olacaktı.
Bu düşüncenin gerçekleştirilmesi için 1970’li yıllarda Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Ulusal Havacılık ve Uzay Kurulu’nun (NASA) ortak çalışması ile başladı. Ünlü astronom Edwin Hubble’ın anısına bu teleskopa “Hubble Uzay Teleskopu” (Hubble Space Telescope) adı verilmiştir. Edwin Hubble, evrende bizim galaksimizin (Samanyolu) dışında başka galaksilerin de olduğunu belirleyen ve evrenin genişlediğini keşfeden kişidir. Edwin Hubble, galaksileri boyutlarına, şekillerine ve parlaklıklarına göre sınıflandırmak istemişti. Bu girişimi sonucunda galaksilerin bizim galaksimizden hesaplanabilir bir oranda uzaklaştıklarını gördü. Evrenimizin genişlediğini anladı.
Hubble Uzay Teleskobu, 24 Nisan 1990’da başlayan STS-31 Görevi esnasında Uzay Mekiği Discovery tarafından 560 km yükseklikteki Dünya etrafındaki yörüngesine yerleştirilmiş bir uzay teleskobudur. HUT olarak da adlandırılmakta olan Hubble Uzay Teleskobu, uzaya gönderilen ilk teleskop olmamasına rağmen, fonksiyonları ve de başarıları nedeniyle evreni izleyen en önemli gözümüz konumundadır. Ayrıca 2.4 metre çaplı ana aynasıyla, bugüne kadar uzaya yerleştirdiğimiz en büyük teleskoptur. Sadece görünür ışıkta değil, kızılötesi ve morötesi ışıkta da gözlem yapabilmektedir.
Hubble Uzay Teleskobu tasarlanırken eklenen bir özellik, kendini benzerlerinden ayıran en önemli noktalardan birisi olmuştur. O da HUT’un, bakımı uzayda astronotlar tarafından yapılabilecek şekilde tasarlanan tek uzay teleskobu olmasıdır. Bu özellik sayesinde, teleskobu Dünya’ya getirmek zorunda kalmadan astronotların uzayda bakım yapılabilmesi mümkün olmakta. Öyle ki, fırlatıldıktan günümüze kadar geçen süreç içerisine bu teleskoba toplamda 5 sefer bakım ve yenileme yapılmıştır.
İlk bakım uçuşu “mecburi olarak” 1993 yılında yapıldı. Bunun sebebi teleskobun aynasını yapan şirketin aynayı hatalı üretmiş olmasıydı. Ayna hatalı olduğu için gelen görüntüler bulanıktı. Uzayda ayna değiştirmek imkansızdı, Dünya’ya geri getirip onarmak ise çok masraflıydı. Ancak, geliştirilen özel bir optik düzenek, 1993’te uzayda teleskoba takılınca mükemmel görüntüler elde edilmeye başlandı. Tabiri caiz ise, Hubble’a bir “gözlük” takıldı ve yeniden net görmeye başladı.
Hubble uzay teleskobu fırlatıldığı günden itibaren astronomi tarihindeki en önemli gözlem araçlarından biri haline gelmiştir. Astronomların astrofizik alanındaki temel problemlerine çözüm bulmakta büyük yarar sağlamıştır. Hubble teleskopu tarafından kaydedilmiş olan Hubble ultra derin alan adlı fotoğraf, bugüne kadar görünür ışık ile en uzak mesafeden alınmış en detaylı görüntüdür. Birçok Hubble gözlemi; en kesin biçimde hesaplanan evrenin genişleme oranı gibi, astrofizik alanında birçok çığır açıcı sonuç doğurmuştur.
Hubble teleskobu yardımıyla elde edilen veriler sayesinde evrenin yaşı çok hassas olarak belirlendi (13.7 milyar yaşında) ve uzay çalışmalarında kullanılan Hubble sabitinin düzeltilmesi gerektiği kanıtlandı. (Hubble sabiti evrenin yaşı ve boyutunun belirlenmesi açısından önemli bir sabittir. Hubble sabiti, “Hubble Yasası” olarak bilinen V=H0.R denkleminden elde edilir.)
Bir kuyruklu yıldızının Jüpiter çevresinde dönmekte olduğu ve gezegene çarpacağı fark edilince, kuyruklu yıldızın çapışı ve gazlardan oluşan dev gezegen tarafından yutuluşu Hubble ile izlendi.
Fakat bir gün Hubble Uzay Teleskobu’nun da görevi sona erecek. Onun yerine ise NASA-ESA ve CSA (ABD, Avrupa ve Kanada uzay ajanslarının) ortaklaşa yürüttüğü çalışmanın ürünü, daha gelişmiş olan James Webb Uzay Teleskobu ile keşifler devam edecek.
Merve Yorgancı
Bunları da okumalısınız, okumak güzeldir:
Göktaşı Vergisi: Göktaşları Vergiye Tabi Mi?
Karanlık bir gecede gökyüzünü seyre...
Yeni Başlayanlar İçin Teleskop 2: Mercekli Teleskoplar
Yeni başlayan biri: Abi benim uzayd...
Görülebilir Bir "Karanlık Madde"
Evrende bize ışık tutan ‘gizli’ güç...
Çocuklara Neden Astronomi Sevgisi Aşılamalıyız?
Uzay bilinmeyenler kümesidir. Uzayl...