Bazen bilim insanları mantığa aykırı görünen açıklamalar yaparlar. Evet, bu doğrudur.
Eğer önünüzde bir sorun varsa, örneğin; “var olan kütle hesaplamalarına rağmen evrenin genişlemesini durdurmadığını” görüyorsanız, ortaya bir tez atmanız gerekir. Ortaya attığınız tez; karanlık enerjinin varlığı olur. Elbette böyle bir şey gözlemlememişsinizdir ve varlığı hakkında hiçbir bilginiz yoktur.
Bu bilinmezlik içinde, genişlemeyi sürdüren bir bileşene ihtiyacınız vardır ve bu bileşen; denklemlerin bir gereksinimi olarak var olduğunu ileri sürdüğünüz karanlık enerjidir. Bu, başlangıçta mantık dışıdır; çünkü gözlemleyemezsiniz, bilemezsiniz, kanıtlayamazsınız.
Fakat bilim budur. Daha iyi açıklayan bir teori gelinceye kadar, elinizdeki teori en iyisidir ve onu kanıtlamaya yönelik araştırmalara başlarsınız. Kanıtlar bulabilirseniz ne alâ, bulamazsanız ve mantıksızlığına bir mantık uyduramazsanız, yerini daha iyi bir teoriye terketmesi gerekir. Bilim, yanlış olduğu kanıtlanmış ama yanlışlanana kadar üzerinde yıllarca araştırma sürdürülen teorilerle doludur.
Bilimi inançlardan ayıran nokta, ortaya sürülen teorinin cevap aradığınız soruna getirmeye çalıştığı çözümdür. Bu çözüm inançlardan farklı olarak, zaman içinde değişebilir. Ta ki, teoriniz sorunu tatmin edici düzeyde açıklayana ve üzerinde tartışma kalmayana kadar. Ve her zaman, ne kadar sağlam görünürse görünsün, bilimsel bir teorinin yanlışlanabilme ihtimali sabit kalır. Daha iyi bir teoriye her zaman için yer vardır.
Örneğin eğer kütleçekimle ilgili bir teoriniz varsa ve o teori bugün kütleçekim ile ilgili sorulara daha iyi cevaplar sunuyorsa, o teori diğerinin yerini alacaktır.
Bilimciler mantığa aykırı açıklamalar yaparlar. Çünkü o mantığı gerçeklerle yeniden şekillendirme görevi bilimcilere aittir.
100 yıl önce; 1000 kilometre uzaktaki bir kişiyle yüz yüze konuşulabileceğini düşünmek mantıksızdır. Ama bugün mantık dahilinde bir gerçektir. Üstelik doğadaki hiçbir şeyi taklit etmek zorunda kalmadan yapıyoruz bunu.
Mantıksız olmayın. Yeterli zaman verildiği sürece bilimin açıklayamayacağı pek bir şey yok.
Zafer Emecan