Üstteki Hubble teleskobu ile alınmış fotoğrafta, Nicolas Louis de Lacaille tarafından 1752 yılında keşfedilen ve Charles Messier’in ünlü “Messier Kataloğu”nda yer verdiği M83 Galaksisi’nin spiral kollarından birine yakından bir bakış görüyorsunuz.

M83, bize sadece 15 milyon ışık yılı uzaklıktadır ve tıpkı gökadamız Samanyolu gibi sarmal bir yapıya sahiptir. Görmüş olduğunuz kırmızı alanlar, yoğun yeni yıldız oluşumlarının yaşandığı bulutsulardır. Eğer Samanyolu’nun dışına çıkıp galaksimize uzaktan bakabilseydik, içlerinde milyonlarca yeni yıldızın oluştuğu nebulaların yani Türkçesi; bulutsuların galaksimizin sarmal kolları boyunca bu şekilde dizildiğini görebilecektik.

Ancak şimdilik bunu yapma imkanına sahip değiliz ve galaksimizi sadece içeriden gözlemleyebiliyoruz. Fakat M83 gibi Samanyolu’na türdeş gökadaları, bu fotoğrafta gördüğünüz gibi gözlemleyerek kendi galaksimizin doğası hakkında bilgi edinmemiz mümkün oluyor.

M83
M83 Gökadası’nın Hubble Uzay teleskobu tarafından çekilmiş detaylı bir genel görüntüsü. Bu genel görüntüde bile; galaksinin sarmal kollarında büyük miktarda yıldız oluşum bölgesinin yer aldığı görülebiliyor.

Bilimsel açıdan NGC 5236 olarak da isimlendirilen bu galaksi, bizim yerel galaksi grubumuza çok yakın başka bir küçük grubun üyesidir. Samanyolu’ndan biraz küçük, 60 bin ışık yılı civarındaki çapıyla aslında yerel grubumuzun üçüncü büyük gökadası olan Üçgen Galaksisi ile yakın boyutlara sahiptir.

Yapısal benzerliği nedeniyle çoğu zaman “Fırıldak Galaksisi” denilen Messier 101 ile karıştırıldığını da belirtmemiz gerekli. Messier 83’e de yanlış biçimde fırıldak galaksisi denildiği oluyor. Doğrusu şudur; Messier 83 Güneyin Fırıldak Galaksisi olarak isimlendirilir.

Gökbilimcilerin “yıldızlarla dolup taşan” (starburst galaxy) tanımlamasında bulunduğu; büyük miktarda yıldız oluşumunun hızlı biçimde gerçekleştiği gökadalar arasında yer alan M83, aynı zamanda en fazla süpernova patlaması gözlemlenen evren adalarından biri konumunda.

Hazırlayan: Zafer Emecan