Albedo, bir cismin yüzeyine gelen ışığı geri yansıtma kapasitesidir.

Teoride, mükemmel yansıtıcıların albedosu “1”, ışığı tümüyle soğurup yansıtmayan cisimlerin albedosu “0” değerini alır. Ancak pratikte ne mükemmel bir yansıtıcı, ne de mükemmel bir soğurucu vardır. Bu nedenle her cismin albedosu “0” ile “1” arasında numaralandırılır.

Gökbilimde albedo (beyazlık), kendi ışığını üretemeyen gökcisimlerinin başka kaynaktan aldığı ışığı yansıtma gücü olarak tanımlanmaktadır. Bu kaynak, bizim sistemimizde yıldızımız Güneş’tir ve albedo, gökcisimlerinin Güneş ışığını yansıtma kapasitesini belirtmek için kullanılır.

albedo

Güneş’ten gelen ışınların yüzeye çarpma açısı, yüzeyinin pürüzlü (dağlar, tepeler, kraterler) olması, atmosferi, yüzeyinin kimyasal özelliği gibi durumlara bağlı olarak albedo değişiklik göstermektedir.

Uydumuz Ay’ın beyazlığı yaklaşık 0.12’dir. Yani yüzeyine çarpan Güneş ışığının yalnızca %12’sini yansıtır. Aslında bu rakam oldukça özeldir, çünkü 0.12’lik albedo değeri o cismin ışığı çok kötü yansıttığını gösterir. Örneğin, taş kömürünün beyazlığı (albedosu) da 0.12 civarındadır. Yani Ay aslında kömür kadar kadar kötü bir yansıtıcıdır.

Bir karşılaştırma için, gökyüzünün en parlak gezegeni Venüs‘ü ele alabiliriz ki Venüs‘ün albedosu 0.75‘tir. Gezegenimize hem yakın olması hem de bu yüksek yansıtıcılığı sayesinde gökyüzünde çok parlak biçimde görünür. Bu yüksek yansıtıcılığın sebebi, Venüs’ü tümüyle kaplayan kalın bulutlar nedeniyledir.

albedo-buz
Su buzu, mükemmel bir yansıtıcıdır. Bu nedenle Europa, Enceladus gibi su buzuyla kaplı uyduların albedosu çok yüksektir. Gözlerimiz uyum sağlamaya çalıştığı için, bizler kar ve buzun ne kadar parlak olduğunu anlayamayabiliyoruz. Oysa, uzun süre parlak güneş ışığı altında kara bakmak geçici körlüğe dahi neden olabilmektedir.

 

Ancak, Güneş Sistemi’nin en büyük albedosu Venüs’te değil, Satürn’ün uydusu Enceladus‘tadır. Bu değer ise neredeyse üst sınır olan 0.99‘dur. Yüzeyi tümüyle su buzu kaplı olan Enceladus, bir kartopu gibi beyazdır ve üzerine düşen ışığın çok büyük bir kısmını geri yansıtır. Eğer Ay, Enceladus kadar iyi bir yansıtıcı olsaydı, geceleri sokak lambası kullanmamıza gerek kalmayacak kadar aydınlık dolunaylar yaşayabilirdik.

Dünya yüzeyi, ne tam bulutlu, ne de tam anlamıyla bulutsuzdur. Bu nedenle albedosu da değişiklik gösterir. Ancak ortalama albedosu 0.30 civarında kabul edilir.

Jüpiter ve Satürn gezegenleri 0.34‘lük albedo oranıyla birbirine oldukça benzerler. Uranüs 0.29, Neptün ise 0.31’lik albedosuyla Dünya’nın yansıtıcılığına eşdeğer bir yapıya sahiptir.

Merkür 0.12, Mars ise 0.16’lik albedoyla neredeyse Ay kadar kötü yansıtıcılığa sahip gezegenler arasında yer alır. Artık gezegen kabul edilmeyen Plüton ise, 0.40 gibi oldukça yüksek bir yansıtıcılığı ile göze çarpar.

Hazırlayan: Kutay Arınç Çokluk
Düzenleme: Ögetay Kayalı & Zafer Emecan